Cumhuriyeti Giydirmek...
Fes, kalpak, şapka, başörtü, kravat, takunya, çarık, ayakkabı, önlük, üniforma, ipek, pamuk, yün, keten…Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte ülkemiz Türk giyim tarzı ve estetiğinde büyük değişim yaşadı. Türkiye Araştırmaları Merkezimiz “Türkiye Cumhuriyeti'nde Gündelik Yaşam: Cumhuriyet'i Giydirmek" konuşma serisiyle yüzyıllık moda yolculuğumuza mercek tutuyor.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi'nin Cumhuriyeti Giydirmek konuşmaları serisinin ikinci programı, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Kadir Dede'nin ''Metonimik Modernleşme ve Türkiye'de Gündelik Hayat: Bobstil'den Hipster'a'' isimli söyleşisiyle Dr. Büşra Bulut moderatörlüğünde gerçekleştirildi.
''Cumhuriyeti Giydirmek'' başlığını ilgi çekici, yanlış anlaşılmaya müsait ve provoke edici olarak nitelendiren Kadir Dede, cumhuriyetin yüzüncü yılında gündelik hayatın tarihi gelişiminin ele alınması, incelenmesi ve tartışılması gerektiğini, gündelik hayat çalışmalarının önemine dikkat çekerek dile getirdi.
''Kıyafet kişinin kendisine kimlik yüklemesine aracılık ediyor'' diyen, giyim kuşamda modernleşme meselesinin cumhuriyetin kurucu kadrosunun bir başarısı ya da başarısızlığı olarak değil gündelik hayatın akışının bir başarısı olarak düşünmemiz gerektiğini vurgulayan Kadir Dede, İstanbul için bunun modernleşmenin doğal seyri içerisinde gerçekleştiğini ancak Ankara'da daha tepeden inme bir şekilde Mustafa Kemal Atatürk'ün ve kurucu kadronun müdaheleleriyle ya da rolmodellik teşkil etmeleriyle şekillendiğine dikkat çekti.
Dikkat çekici görsel ve videolarla zenginleştirilen söyleşide Kadir Dede, söz konusu görsellere yorumlar getirirken Türkiye'nin modernleşmeye ayak uydurma macerasını Tottenham futbol takımına benzeterek Türkiye'yi ''ortalarda bir yerde'' olarak yorumladı ve Osmanlı devlet erkanının simge ve parçalardan başlayan Batı ile tanışma ve Batı'yı anlamlandırma sürecinden cumhuriyete nasıl gelindiğine dair yorumlar yapıp hali hazırda Türkiye'nin modern bir zihniyete ulaşıp ulaşamadığı üzerine tartıştı. Dede, zaman zaman modernleşmeye ayak uydurma hususunda geç kalmış olma telaşı içerisinde bulunulduğunu zaman zaman da ''çok batılılaştık biraz frene basalım, aşırı batılılaşmadan sakınalım'' düşüncesine düşüldüğünü ifade etti.
Bobstil kavramını tanımlarken Ayhan Işık'ı örnek veren Kadir Dede, Edebiyat camiasının giyim kuşamdaki değişimi nasıl yorumladıklarını anlattıktan sonra halkın da giyim kuşam ve modayı kendilerine nasıl uydurdurduklarını veya yorumladıklarını kasket, fötr şapka ya da çeşitli pantolon modaları örnekleriyle aktardı ve dinleyiciye sunduğu karikatürle önceleri yadırganan ya da aşağılanan yeni saç, sakal veya giyim kuşam modasının daha sonra yadırgayan kitle tarafından benimsendiğine dikkat çekti. Bunların yanı sıra çocukların da oyun ve eğlence aracı olarak paten, kaykay gibi aletlerle modernleşme-batılılaşma meselesinin neresinde bulunduklarına dair yorumlar yapan Kadir Dede, gündelik hayatta çocukların değişimden nasıl etkilendiklerini anlattı.
Son olarak dinleyicilerden gelen soruları yanıtlayan Kadir Dede böyle bir ortamda, böylesine ilgi çekici bir konuda konuşma yapmak ve sohbet etmekten mutluluk duyduğunu ifade ederek Türkiye Araştırmaları Merkezi'ne ve katılımcılara teşekkürlerini arz etti.
Haber: Hüseyin Şipka, Tarih Bölümü 3. Sınıf Öğrencisi